BEKLEME SALONU Yazan ve Yöneten: Yiğit Sertdemir
Kadın: Sevi Orakoğlu
Grili Adam: Erkan Kortan
Siyahlı Adam: Yiğit Sertdemir
-EFEKT: tüm oyun boyunca bekleme salonundaki duvar saatinin tik-tak'ı duyulmaktadır.
Kadın kapıyı açar ve bekleme salonuna girer.
KADIN: Merhaba
GRiLi ADAM: Merhaba
SİYAHLI ADAM: Merhaba
GRİLİ ADAM: Su?
KADIN: Efendim?
GRİLİ ADAM: Su. İçer misiniz?
KADIN: Neden?
GRİLİ ADAM: Şey...biraz... solgun görünüyorsunuz da...Belki su içerseniz...
KADIN: İyi gelir diye düşündünüz.
GRİLİ ADAM: Evet.
KADIN: Ya... Özür dilerim.
GRİLİ ADAM: Ne için?
KADIN: Sizi şey sandım da...Belki de özellikle sordunuz içeyim diye...Nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilemedim. Ama anlaşılan siz de...
GRİLİ ADAM: Evet, ben de.
KADIN: Evet. Öyleyse...Evet. Su... -EFEKT: Bardağa su koyar ve içer- Siz de içer misiniz?
GRİLİ ADAM: Yo. Pek heyecanlı sayılmam.
KADIN: Öyle mi? Ah, hayır. Siz şey sandınız. Tabii canım, nereden bileceksiniz. Ondan değil. Şey, ben, az önce asansörde kaldım da...
GRİLİ ADAM: Asansörde mi kaldınız? Hay allah! İyi misiniz?
KADIN: Evet, evet. Şimdi iyiyim. Nasıl oldu anlamadım. Yedinci kattayken birden duruverdi.
GRİLİ ADAM: Yalnız mıydınız?
KADIN: Neyse ki hayır. Bir bayan daha vardı yanımda. Farkında olmadan çığlık atıvermişim. Beni sakinleştirmek ona düştü.
GRİLİ ADAM: Neyse, kurtuldunuz ya, önemli olan o.
KADIN: Evet. Teşekkür ederim. Siz uzun zamandır bekliyorsunuz herhalde.
GRİLİ ADAM: Sayılır.
KADIN: Beş dakika içinde başlıyoruz dediler.
GRİLİ ADAM: Evet.
SİYAHLI ADAM: Sigara içer misiniz? -EFEKT: Sigarasını yakar-
GRİLİ ADAM: Kullanmıyorum, sağ olun.
KADIN: Afedersiniz. Havasız bir yerdeyiz. Benim de şeyim, alerjim var. Duman...
SİYAHLI ADAM: Söndüreyim mi?
KADIN: Mümkünse...
SİYAHLI ADAM: Değil.
KADIN: Ha... Neden?
SİYAHLI ADAM: Ben sizin su içmenize karışmadım.
KADIN: Anlamadım.
SİYAHLI ADAM: Basit. Siz su içerek rahatlıyorsunuz, bense sigara.
KADIN: Aynı şey mi?
SİYAHLI ADAM: Elbette...
KADIN: Nasıl?
SİYAHLI ADAM: Bardağın dişlerin arasında gidip gelerek çıkarttığı sesi hiç sevmem.
KADIN: Ya. Özür dilerim. Hiç farketmemiştim. O kadar ses çıktı mı gerçekten?
GRİLİ ADAM: Ben duymadım.
KADIN: Gördünüz mü?
SİYAHLI ADAM: Buna karşı hassas olan benim. Sizin dumana hassas olmanız gibi. Sigaram sizi rahatsız ediyor mu?
GRİLİ ADAM: Pek sayılmaz.
SİYAHLI ADAM: Gördünüz mü?
KADIN: Ama...
SİYAHLI ADAM: Algıda seçicilik diye bir şeyi hiç duymadınız mı? Her insan kendini ilgilendiren yönüyle algılar hayatı. Mesela siz! Dumanımdan rahatsız oluyorsunuz çünkü, -sözde- alerjiniz var. Ama belki de beyefendinin dikkatini çeken, ne kadar sıklıkla sigara içtiğim. Diyelim ki, beyefendinin babası kanserden ölmüş, o da, bu üzücü olaydan beri, herkesin ne kadar sigara içtiğine dikkat eder olmuş. Olamaz mı?
GRİLİ ADAM: Mümkün.
KADIN: Ama...
SİYAHLI ADAM: Yani, aynı olaydan, iki ayrı insan iki farklı yönden etkilenebiliyor.
KADIN: İyi ama...
SİYAHLI ADAM: Bundan da şu sonuca varıyoruz ki; siz belki de sadece 'özel rahatsızlığınız'dan ötürü hiç kimsenin umursamadığı bir şeye tepki gösteriyorsunuz. Sizce bu haksızlık değil mi?
KADIN: Ben...
SİYAHLI ADAM: Anlaşılan dersinizi iyi çalışmamışsınız. Bence yol yakınken vazgeçin. Kovalarca su içseniz de fayda etmez sonra...
KADIN: Siz...çok...küstahsınız.
SİYAHLI ADAM: Siz...sadece güzelsiniz.....
GRİLİ ADAM: Beş dakika doldu.
KADIN: Evet. Nasıl olacak acaba?
GRİLİ ADAM: Herhalde, diğerleri gibi...
KADIN: Öyle mi?
GRİLİ ADAM: Evet. Yalnız biraz daha zor...
KADIN: Tabii, değil mi?
KADIN: Gidip baksam mı?
GRİLİ ADAM: Siz bilirsiniz.
KADIN: Beklemekten sıkıldım.
GRİLİ ADAM: Haklısınız.
KADIN: Lavaboya gidiyormuş gibi yaparım. -EFEKT: Kapıya doğru yürür-
SİYAHLI ADAM: Buyurun, kapınızı açayım, güzel bayan. -EFEKT: kadının peşinden kapıya doğru yürür ve açmaya yeltenir... kapı açılmaz-
KADIN: Bunu neye bağlasak acaba? Dersinizi iyi çalışmamanıza mı, yoksa özel rahatsızlığınıza mı?
SİYAHLI ADAM: Sıkışmış.
KADIN: Ne yapacağız?
GRİLİ ADAM: Sıkıştığına emin misiniz? Yanlışlıkla kilitlenmiş olmasın?
KADIN: Bilmem...yani...Neden kilitlensin ki? Sıkışmıştır herhalde.
GRİLİ ADAM: O zaman bekleyelim. Nasıl olsa gelip açarlar.
SİYAHLI ADAM: Sanmıyorum.
GRİLİ ADAM: Efendim?
SİYAHLI ADAM: Sanmıyorum dedim. Dışarıda hiç ses yok....
KADIN: Nasıl yani?
SİYAHLI ADAM: Gelin bakın. Siz de dinleyin.
-EFEKT: Grili adam kapıya doğru yürür-
SİYAHLI ADAM: Ne ayak sesi, ne bina gürültüsü, ne konuşma. Hiçbir şey. Sanki...
KADIN: Sanki?
GRİLİ ADAM: Kat boşaltılmış gibi...
SİYAHLI ADAM: Evet.
KADIN: Nasıl? Ne...ne demek bu?
GRİLİ ADAM: Sakin olun.
KADIN: Ne yani? Binada bir şey mi oldu? –EFEKT: kapıyı açmaya çalışır-
SİYAHLI ADAM: Tamam...
KADIN: Bizi bırakıp gittiler mi? -EFEKT: kapıyı yumruklar- Açın! Açın! Kimse yok mu?
GRİLİ ADAM: Hanımefendi...
KADIN: Açın şu kapıyı! Lütfen! Burada kaldık!
SİYAHLI ADAM: Yeter!
KADIN: Bı